Pelvik konjesyonun ameliyatsız tedavisi


 

PELVİK KONJESYONUN ENDOVASKÜLER TEDAVİSİ (Ovaryen ven embolizasyonu)

Pelvik konjesyon sendromu nedir?

Pelvik konjesyon sendromu , kadınlarda yumurtalıklara ve rahim etrafına giden toplardamarlardaki kapakçıklardaki yetersizlik sonucu kanın kalbe doğru gitmesi gerekirken aşağı doğru gitmesi, göllenmesi ve damarlarda genişlemeye yol açmasıyla karakterize bir sendromdur. Özellikle doğum yapmış kadın hastalarda kronik alt karın ağrısı ve kasık ağrısıyla giden bir durumdur. Kadınlarda nedeni açıklanamayan karın ağrılarının %30 unda pelvik konjesyon sendromu izlenmektedir.

Pelvik konjesyon sendromundaki kronik karın ağrısının özellikleri nelerdir?

Özellikle uzun süre ayakta kalmakla, geceleri, cinsel ilişki esnasında ve sonrasında ve gebeliğin son dönemlerinde artan bir ağrıdır.

Ağrılı adet dönemleri, sırt ağrısı, depresyon, yorgunluk, karında gerginlik, sık idrara çıkma, genital bölgede (vulva ve vajinada)  ödem ve genişlemiş varisler, kasık bölgesinde genişlemiş varisler eşlik edebilir. Hastaların büyük bölümünde gebelik döneminde ortaya çıkmış varisler bulunmaktadır.

Pelvik konjesyon sendromunun tanısı nasıl konur?

Nedeni açıklanamayan kronik karın ağrısı olan kadınlarda görüntüleme yöntemleri ile (ultrason, doppler ultrason, bilgisayarlı tomografi, MR..) ,laparoskopi ile veya açık cerrahi ile genişlemiş varislerin gösterilmesi ile konur.

Pelvik konjesyon sendromu nasıl tedavi edilir?

Şikayetleri hafif olan hastalarda ağrı kesici ve semptomatik ilaç tedavileri faydalı olabilir. Bunun dışında açık cerrahi tedavi risk ve komplikasyonları nedeni ile çok önerilmemektedir. Yumurtalıklara ve çevre genital organlara giden genişlemiş varislerin ameliyatsız damar içi yolla tıkanmasına dayanan embolizasyon ya da tıkama tedavisi güvenli ve etkili bir tedavi yöntemidir.

Ovaryen ven embolizasyonu (yumurtalıklara giden genişlemiş varislerin tıkanması) tedavisi öncesinde neler yapılır?

Öncelikle kadın doğum doktorları tarafından yapılmış ayrıntılı değerlendirme ve muayene şarttır. Pelvik konjesyon sendromu tanısının görüntüleme yöntemleri ile desteklenmiş olması gereklidir.

Eğer hastada kasık ve uyluk bölgesi  varisleri mevcut ise;  toplardamar hastalıklar konusunda uzman klinisyen tarafından yapılmış ayrıntılı klinik değerlendirme ve renkli doppler incelemesi gereklidir.

Ovaryen ven embolizasyonu (yumurtalıklara giden genişlemiş varislerin tıkanması) tedavisi nasıl yapılır?

Kasık veya boyun bölgesindeki toplardamarlara plastik kılıf yerleştirildikten sonra, ince borular ve teller yardımı ile yumurtalıklara giden damarların katılım noktası izlenir. Damar içi ilaç verilerek damarlar görüntülenir ve aşağıya doğru kaçak tespit edilir. Damarların en uzak noktasından başlayıp yakın noktaya kadar koiller dediğimiz ince pıhtılaştırıcı metal sarmallar ile veya damar yapıştırıcı ilaçlar ile damarlar tıkanır.

İşleme bağlı risk ve komplikasyonlar nedir?

Hastaların %80-90’nında ağrı, ateş ve bulantı ile karakterize post embolizasyon sendromu gelişir. Şiddeti hastadan hastaya değişir. Birkaç saat ya da birkaç gün sürebilir. Oldukça nadir olarak damar giriş noktalarında ve damarlarda kanama yırtılma , enfeksiyon söz konusu olabilir.

İşlemin sonuçları nasıldır?

-İşlemin gerçekleştirilebilmesi oranı %100 e yakın olup oldukça yüksektir.

- Ağrıda iyileşme % 74- 89  oranında meydana gelir. Ağrının giderilmesi  hastaların % 0- 58 inde  tamdır.

Bu işlem gebeliğe engel teşkil eder mi?

Hayır etmez.

 

    • Prof.Dr.Fahrettin Küçükay ESOGÜ Tıp Fakültesi Girişimsel Radyoloji bölümü Kat 0

      ESOGÜ Meşelik Yerleşkesi 26480 ESKİŞEHİR  0 222 239 29 79 dan 2860

      Tıbbi Dokümantasyon- Danışman- Sekreterlik:

      Tülay Başal

      0531 9040389

      0530 8205854

      Girişimsel radyoloji sekreterlik

      0 222 2392979 /dan 2860

       

 

Pelvik konjesyon sendromu (PKS) ve ovaryen ven embolizasyonu (OVE) ile ilgili hastaların sık sorduğu sorular 


1. Pelvik Konjesyon Sendromu (PKS) Nedir?

  • Soru: Pelvik konjesyon sendromu tam olarak nedir?

  • Açıklama: PKS, pelvik bölgedeki toplardamarların (özellikle ovaryen venlerin) genişlemesi ve kanın geriye doğru kaçması (venöz yetmezlik) sonucu oluşan kronik bir durumdur. Bu, pelvik bölgede ağrı, baskı hissi ve rahatsızlığa neden olur. Genellikle doğurganlık çağındaki kadınlarda görülür.


2. PKS Belirtileri Nelerdir?

  • Soru: Pelvik konjesyon sendromunun belirtileri nelerdir?

  • Açıklama: En yaygın belirtiler şunlardır:

    • Kronik pelvik ağrı (özellikle ayakta uzun süre durunca artar),

    • Adet dönemlerinde şiddetli ağrı,

    • Cinsel ilişki sırasında ağrı (disparoni),

    • Alt karın bölgesinde dolgunluk hissi,

    • Bacaklarda varisler veya şişlik.


3. PKS Nasıl Teşhis Edilir?

  • Soru: Pelvik konjesyon sendromu nasıl teşhis edilir?

  • Açıklama: Teşhis için genellikle şu yöntemler kullanılır:

    • Doppler Ultrason: Pelvik bölgedeki damarların genişlemesi ve kan akışı değerlendirilir.

    • BT veya MR Venografi: Damarların detaylı görüntülenmesi sağlanır.

    • Fizik Muayene: Ağrılı bölgeler ve varisler değerlendirilir.


4. Ovaryen Ven Embolizasyonu (OVE) Nedir?

  • Soru: Ovaryen ven embolizasyonu nasıl bir işlemdir?

  • Açıklama: OVE, pelvik konjesyon sendromunu tedavi etmek için kullanılan minimal invaziv bir girişimsel radyoloji prosedürüdür. Kasıktan ince bir kateter yerleştirilerek sorunlu damarlara ulaşılır ve bu damarlar tıkanarak kanın geriye kaçışı engellenir. İşlem genellikle lokal anestezi altında yapılır.


5. OVE Kimler İçin Uygundur?

  • Soru: Ovaryen ven embolizasyonu kimlere yapılır?

  • Açıklama: OVE, aşağıdaki durumlarda önerilir:

    • Medikal tedaviye (ağrı kesiciler, hormonal tedaviler) yanıt alınamayan hastalar,

    • Cerrahi tedaviyi tercih etmeyen veya cerrahi riski yüksek olan hastalar,

    • Tanısal görüntüleme ile ovaryen ven yetmezliği tespit edilen hastalar.


6. OVE İşlemi Ağrılı mıdır?

  • Soru: Ovaryen ven embolizasyonu sırasında ağrı olur mu?

  • Açıklama: İşlem sırasında genellikle ağrı hissedilmez çünkü lokal anestezi kullanılır. İşlem sonrası hafif bir rahatsızlık veya kasık bölgesinde hassasiyet olabilir, ancak bu genellikle hafif ağrı kesicilerle kontrol altına alınabilir.


7. OVE Sonrası İyileşme Süreci Nasıldır?

  • Soru: Ovaryen ven embolizasyonu sonrası iyileşme süreci nasıldır?

  • Açıklama: İyileşme süreci genellikle hızlıdır:

    • Hastalar genellikle aynı gün veya ertesi gün taburcu edilir.

    • Birkaç gün dinlenme önerilir.

    • Hafif ağrı veya rahatsızlık birkaç gün sürebilir.

    • Tam iyileşme birkaç hafta içinde gerçekleşir.


8. OVE'nin Başarı Oranı Nedir?

  • Soru: Ovaryen ven embolizasyonu ne kadar etkilidir?

  • Açıklama: OVE'nin başarı oranı oldukça yüksektir. Hastaların %80-90'ında semptomlarda önemli iyileşme görülür. Ancak, bazı hastalarda semptomların tamamen geçmesi birkaç hafta veya ay sürebilir.


9. OVE'nin Riskleri ve Yan Etkileri Nelerdir?

  • Soru: Ovaryen ven embolizasyonunun riskleri nelerdir?

  • Açıklama: OVE genellikle güvenli bir işlemdir, ancak bazı riskler ve yan etkiler şunlardır:

    • Minör Yan Etkiler: Hematom (kan birikmesi), hafif ağrı, enfeksiyon.

    • Nadir Komplikasyonlar: Damar yaralanması, embolizasyon materyalinin istenmeyen bir bölgeye gitmesi.

    • Radyasyon Maruziyeti: İşlem sırasında düşük doz radyasyon kullanılır, ancak bu genellikle risk oluşturmaz.


10. OVE Sonrası Semptomlar Tekrarlar mı?

  • Soru: Ovaryen ven embolizasyonu sonrası semptomlar geri gelebilir mi?

  • Açıklama: OVE sonrası semptomların tekrarlama olasılığı düşüktür (%5-10). Ancak, yeni damarlarda yetmezlik gelişirse semptomlar nüksedebilir. Bu durumda ek tedaviler gerekebilir.


11. OVE Doğurganlığı Etkiler mi?

  • Soru: Ovaryen ven embolizasyonu doğurganlığı etkiler mi?

  • Açıklama: OVE, doğurganlığı genellikle etkilemez. Ancak, hamile kalmayı planlayan hastaların işlem öncesi doktorlarıyla bu konuyu tartışmaları önerilir.


12. OVE Yaptırmazsam Ne Olur?

  • Soru: Ovaryen ven embolizasyonu yaptırmazsam semptomlar kötüleşir mi?

  • Açıklama: Tedavi edilmeyen PKS, semptomların şiddetlenmesine ve yaşam kalitesinin düşmesine neden olabilir. Ayrıca, pelvik bölgedeki varisler büyüyebilir ve bacaklarda varisler gelişebilir.


13. OVE İçin Nasıl Hazırlanmalıyım?

  • Soru: Ovaryen ven embolizasyonu öncesi nasıl hazırlanmalıyım?

  • Açıklama: İşlem öncesi şunlara dikkat edilmelidir:

    • Doktorunuzun verdiği talimatları uygulayın (örneğin, aç kalma süresi).

    • Kan sulandırıcı ilaçlar geçici olarak kesilebilir.

    • İşlem günü rahat kıyafetler giyin.


14. OVE Alternatif Tedaviler Nelerdir?

  • Soru: Ovaryen ven embolizasyonu dışında başka tedavi seçenekleri var mı?

  • Açıklama: Evet, alternatif tedaviler şunlardır:

    • Medikal Tedavi: Ağrı kesiciler, hormonal tedaviler.

    • Cerrahi: Histerektomi veya ovaryen ven ligasyonu.

    • Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Düzenli egzersiz, kilo kontrolü, uzun süre ayakta durmaktan kaçınma.

Pelvik konjesyon sendromu ve ovaryan ven embolizasyonu hakkında güncel makaleler

Dewald CL, Becker LS, Meyer BC. Pelvik Venöz Bozuklukların (PeVD) Girişimsel Tedavisi. Fortschr Röntgenstr 2024; 196: 921 - 927.

Yöntem:
Bu derleme, PeVD'nin patofizyolojik arka planı, teşhisi ve en önemlisi girişimsel tedavi seçenekleri hakkında genel bir bakış sunmaktadır.

Sonuç:
PeVD'nin önemi giderek daha fazla kabul görmektedir. Semptomlar-Varisler-Patofizyoloji (SVP) sınıflandırması gibi son gelişmeler, terminolojinin standartlaştırılmasına ivme kazandırmakta ve hastalık yönetiminin sistematize edilmesine yönelik ilk adımı oluşturmaktadır. Girişimsel tedaviler, PeVD hastaları için güvenli ve kişiselleştirilmiş minimal invaziv bir tedavi seçeneği sunar.

 

  • Pelvik venöz bozukluklar, sıklıkla gecikmiş teşhis ve zayıflatıcı semptomlarla seyreden yetersiz teşhis edilen bir durumdur.

  • Şimdiye kadar PeVD terminolojisi, May-Thurner sendromu/Nutcracker sendromu gibi terimlerle belirsiz kalmıştır.

  • Girişimsel yaklaşımlar etkilidir ve PeVD tedavisinde merkezi bir rol oynar.

 

Bu makale, PeVD'nin teşhis ve tedavisindeki güncel gelişmeleri özetlemektedir. Özellikle girişimsel radyolojinin bu alandaki rolü vurgulanmıştır. PeVD'nin yetersiz teşhis edilmesi ve belirsiz terminolojisi, hastalığın yönetimini zorlaştırmaktadır. Ancak, SVP sınıflandırması gibi yeni yaklaşımlar, bu alanda standartlaşma ve sistematik tedavi stratejileri geliştirme potansiyeli taşımaktadır. Girişimsel tedaviler, minimal invaziv olmaları ve hastaların yaşam kalitesini artırmadaki etkinlikleri nedeniyle PeVD tedavisinde önemli bir seçenek olarak öne çıkmaktadır.

 
Joh M, Grewal S, Gupta R. Over Ven Embolizasyonu: Nasıl ve Ne Zaman Yapılmalı? Teknik Vasküler ve Girişimsel Radyoloji (Tech Vasc Interv Radiol). 2021 Mart; 24(1):100732. doi: 10.1016/j.tvir.2021.100732. 2021 Nisan 16'da çevrimiçi yayımlandı. PMID: 34147199.

Bu makale, pelvik venöz hastalık (PeVD) ve özellikle pelvik konjesyon sendromu (PKS) ile ilgili klinik değerlendirme, tanı yöntemleri ve over ven embolizasyonu (OVE) hakkında kapsamlı bilgiler sunmaktadır.

1. PeVD’nin Klinik Değerlendirilmesi

  • Pelvik venöz yetmezlik (PVI), özellikle multipar ve premenopozal kadınlarda daha sık görülür.
  • Hormonal etkiler önemli bir rol oynar ve menopoz sonrası semptomlarda azalma görülür.
  • Gebelik, pelvik ven kapasitesinde 60 kat artışa neden olarak venöz dilatasyon ve kapak yetmezliğine yol açabilir.
  • Östradiol seviyesi artışı, over ve uterin venlerin seçici olarak genişlemesine yol açarak kapak fonksiyon bozukluğunu kötüleştirebilir.

2. PeVD’nin Belirtileri

  • Ana belirti: Ayakta durma veya oturma ile artan ve yatınca azalan pelvik ağrı.
  • Diğer belirtiler:
    • Sol tarafta daha sık görülür.
    • Postkoital ağrı (cinsel ilişki sonrası ağrı).
    • İdrar sıklığı ve aciliyeti, bel ağrısı, rektal rahatsızlık ve halsizlik gibi nonspesifik semptomlar.
  • Fizik muayene:
    • Over noktası hassasiyeti ve postkoital ağrının birlikte olması tanısal olarak %94 duyarlılık ve %77 özgüllük gösterir.
    • Gluteal, vulvar ve perineal varislerin varlığı tanıyı destekler.

3. PeVD Tanı Yöntemleri

  • Non-invaziv yöntemler:
    • Ultrason (US): Transvajinal Doppler US, pelvik venöz pleksusu daha iyi gösterir.
    • Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI): Over varislerini ve tüm pelvik anatomiyi gösterir.
    • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Alternatif nedenleri değerlendirmek için kullanılabilir.
  • İnvaziv yöntemler:
    • Tanısal laparoskopi: Endometriozis gibi diğer nedenleri dışlamak için düşünülebilir ancak duyarlılığı düşüktür.
    • Konvansiyonel venografi: Altın standart olup venöz reflü, varislerin yayılımı ve pelvik venöz stazı doğrudan gösterir.

4. Over Ven Embolizasyonu (OVE)

  • Endikasyonlar:
    • Kronik pelvik ağrısı olan ve pelvik varisleri bulunan hastalara önerilir.
    • Amerikan Venöz Forumu ve Vasküler Cerrahi Derneği rehberlerine göre birinci basamak tedavi olarak önerilmektedir.
  • Kontrendikasyonlar:
    • Gebelik, aktif enfeksiyon, kontrast alerjisi, ciddi böbrek yetmezliği ve pıhtılaşma bozuklukları.
  • Prosedür aşamaları:
    • Transjugüler veya femoral venöz girişim ile yapılır.
    • Embolizasyon için glue, foam, Gelfoam veya coil kullanılır.
    • İşlem sonrası hasta genellikle birkaç saat içinde taburcu edilir.

5. Teknik Zorluklar ve Komplikasyonlar

  • Zorluklar:
    • Hasta sırtüstü yattığında reflü tespit etmek zor olabilir. Bu yüzden Valsalva manevrası veya hasta masası 45 derece kaldırılarak inceleme yapılmalıdır.
    • İç iliak ven yetmezliği de PeVD’ye katkıda bulunabilir ve işlem sırasında değerlendirilmelidir.
  • Komplikasyonlar:
    • Coil migrasyonu (%3-4) ve nadiren renal ven, vena kava veya pulmoner arter embolisi.
    • Prosedür sonrası ağrı sık görülür ancak NSAID'ler ve parasetamol ile kontrol edilebilir.
    • Menstrüel düzensizlik geçici olabilir ancak uzun vadede fertiliteye zarar vermez.

6. Takip ve Uzun Dönem Sonuçlar

  • Takip süreci:
    • İlk hafta içinde erken değerlendirme yapılır.
    • 3-6 ay sonra klinik yanıt değerlendirilir.
    • 6. ayda hala ağrı devam ediyorsa, tekrar venografi düşünülebilir.
  • Başarı oranları:
    • Çalışmalar, hastaların %50-80’inde uzun vadeli ağrı azalması gösterdiğini belirtmektedir.
    • Pelvik ven çaplarında belirgin küçülme sağlanmaktadır.
    • Multipar hastalarda başarı oranı daha yüksek, disparoni (ilişki sırasında ağrı) şikayeti olanlarda daha düşük bulunmuştur.

Makale Üzerine Yorumlar

  1. Tanı Süreci ve Zorluklar:

    • PeVD tanısı koymak çok disiplinli bir yaklaşım gerektiriyor. Jinekoloji, radyoloji ve girişimsel radyoloji uzmanlarının işbirliği kritik.
    • US ve MRI, ilk basamak tanı için yeterli olsa da konvansiyonel venografi en iyi yöntem olmaya devam ediyor.
    • Valsalva manevrası ve hasta pozisyonunun doğru ayarlanması, doğru tanıyı koymada önemli.
  2. Tedavi Seçenekleri ve Embolizasyonun Yeri:

    • Embolizasyon, şu anda PeVD için en etkili ve en az invaziv yöntem olarak öne çıkıyor.
    • Cerrahi tedaviler (histerektomi + overlerin alınması) daha invaziv olup ancak diğer tedaviler başarısız olduğunda düşünülmeli.
    • Sklerozasyon ajanları (polidokanol, STS), iç iliak venlerde coil kullanımına göre daha güvenli olabilir.
  3. Başarı ve Komplikasyonlar:

    • Başarı oranları yüksek ancak tüm hastalarda semptomların tamamen geçmesi beklenmemeli.
    • Komplikasyon oranları düşük, ancak coil migrasyonu, özellikle büyük venlerde daha sık görülebilir.
    • Fertilite üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığı gösterilmiş, bu da genç ve doğurganlık çağındaki hastalar için önemli bir avantaj.

Sonuç

Bu makale, PeVD ve PKS’nin tanı ve tedavisi konusunda kapsamlı ve güncel bir rehber sunmaktadır. Girişimsel radyoloji uzmanları için önemli bilgiler içermektedir ve özellikle over ven embolizasyonunun nasıl ve ne zaman yapılması gerektiğine dair detaylı pratik bilgiler vermektedir. PeVD tanısında multimodal yaklaşımın önemi vurgulanırken, embolizasyonun birinci basamak tedavi olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir.